AK Gençliğin Buluşma Noktası
Alt 06-09-2008, 20:49   #51
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Hayasız bir yalan, alçakça bir iftira!

Başbakanlık Basın Merkezi'nden, bugün Vatan gazetesinde yer alan Erdoğan ile Büyükanıt görüşmesinin konu edildiği haberin 'yalan ve iftira' olduğu bildirildi.

Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Bugünkü Vatan Gazetesi'nde, daha önce Birgün Gazetesi'nde yayınlanan Fikri Sağlar imzalı bir yazıya atfen, Sayın Başbakanımızın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı bir görüşmenin içeriği hakkında hayasız bir yalan, alçakça bir iftira yer almıştır.

Söz konusu görüşmeye ilişkin daha önce yapılan Başbakanlık açıklamasında da belirtildiği gibi devlet meselelerinin değerlendirildiği görüşmenin içeriği, yine devlet adap ve geleneklerimizin icabı olarak mahrem tutulmuştur.

Üçüncü kişilerin görüşmenin içeriği hakkında hiçbir şekilde bilgi sahibi olması mümkün değilken yapılan bu yayınlar bir 'kara propaganda' faaliyetinin ürünüdür. Hedefi ve maksadı, milletimizin ve devletimizin menfaatlerine hizmet etme şerefinden başka hiçbir hesabı olmayan Sayın Başbakanımız ile Sayın Genelkurmay Başkanımızı yıpratmak ve karalamaktır.

Daha önce çeşitli açıklamalarımızda da belirtildiği gibi akıl süzgecinden bile göçmeyecek böylesine hayasız yalanları önce yayınlayıp sonra yalanlama gelmezse doğru ilan etmek, basın meslek ilkeleri bakımından büyük bir ahlaksızlıktır.

Sorumlu ve ahlaklı yayıncılıkta aslolan, yayınlamadan önce ilgili taraflar nezdinde bilginin doğruluğunu soruşturmaktır. Söz konusu iftiranın ne doğruluğu soruşturulmuş ne de herhangi bir kaynağa dayandırılma ihtiyacı duyulmuştur.

Bu 'kara propaganda' ürünü iftirayı ortaya atan ve yayınlayanlardan hukuk zemininde hesap sorulacağından kamuoyumuz şüphe duymamalıdır.''



  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 20:50   #52
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Tesettüre girmedim ama...

Voleybol Milli Takımımızın yıldız oyuncusu Aysun Özbek, dün akşam ve bugün bazı medya organlarında yer alan 'tesettüre girdi' haberi hakkında ilk kez konuştu.

http://www.samanyoluhaber.com/haber-101784.html"]Star Tv Ana Haber, dün akşamki bülteninde Milli voleybolcu Aysun Özbek'in tesettüre girdiğini iddia etmiş ve bunu gerilim dolu bir müzik eşliğinde 'Filenin Sultanları'nda ŞOK' başlığı ile haber yapmıştı.[/URL] -VİDEO-

Star Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Özbek, basında çıkan "Voleybolu bıraktı, tesettüre girdi" haberlerini yalanladı. Aysun Özbek “ben şu anda tesettüre girmedim, Eski Aysun nasılsa öyleyim. Ama bu kapanmayacağım anlamına gelmez. Hacca gitmeyi kesinlikle istiyorum. Allah izin verirse de gideceğim” dedi.

Halen Voleybol Bayan Milli Takımı’nın ve Vakıfbank Güneş Sigorta’nın oyuncusu olan ve en iyi orta oyuncusu olarak bilinen Aysun voleybolu bırakıp bırakmayacağı konusunda da “Voleybolu bırakma konusunda kesin karar vermedim. Bırakabilirim de, devam da edebilirim. Bunlar benim geleceğimle ilgili vereceğim şahsi kararlar” dedi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 20:54   #53
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Hürriyet ve Vatan baltayı taşa vurdu!

TRT dün akşam kraliçeye jest olarak “The Queen” filmini yayınladı. Hürriyet'e göre TRT kaş yapayım derken göz çıkardı. Peki gerçek neydi?

Hürriyet'in haberine göre TRT, Kraliçe 2. Elizabeth'in hoşlanmadığı filmi yayına sokarak Kraliçe'yi kızdırmıştı. Oysa gerçekler çok farklıydı. TRT'den yapılan açıklamada İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in ''Kraliçe-The Queen'' adlı filmin TRT'de yayımlanmasından hiçbir şekilde rahatsızlık duymadığı belirtildi.

İşte sözkonusu açıklama...

'Kraliçe-The Queen' adlı film, Prenses Diana'nın ölümünün ardından İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in yaşadıklarını anlatan bir belgesel değil, yaşanılanları öyküleştirerek anlatan bir filmdir. Filmin öyküsü, İngiltere Kraliçesi'ni olumsuz yansıtacak bir anlatıma değil, Kraliçe'nin kamuoyunun yas tutulması ile ilgili talebini karşılamakla, gelenekler arasında sıkışmış bir duygu durumunun dramatize edildiği bir senaryoya dayanmaktadır.

Birçok dalda Oscar'a aday gösterilen filmde, Kraliçe Elizabeth'i canlandıran Helen Mirren, 'En İyi Kadın Oyuncu' dalında ödül kazanmıştır.

Söz konusu filmin Kraliçe Elizabeth'in ülkemizi ziyareti sırasında yayımlanmış olması bir yayıncılık başarısıdır. Bu filmin gösterim haklarına sahip olan tüm yayın kuruluşları da bizim tercihimizle paralel davranırdı.

Binlerce yıllık demokratik geleneğe sahip İngiltere'nin saygıdeğer kraliçesi, bu filmin TRT'de yayımlanmasından hiçbir şekilde rahatsızlık duymamıştır.

TRT, ayrıca İngiltere Kraliçesi'nin Türkiye gezisinin tüm ayrıntılarını haberleştirmiş ve yayınlarıyla da Türk misafirperverliğini göstermiştir.''

TRT'DEN VATAN GAZETESİNE TEKZİP

Öte yandan, TRT tarafından Vatan Gazetesi'ne ''TRT ve RTÜK'te İlginç Atamalar'' başlıklı haberle ilgili tekzip gönderildi.

Tekzip metninde, ''Çalışanlarımızı zan altında bırakan, kurumumuzu yıpratmaya çalışan bu haberin hiçbir hukuki dayanağı olmadığı gibi basın meslek ilkelerine uygun olmadığı da çok açıktır'' denildi.

KRALİÇE KUR'AN-I KERİM DİNLEDİ
http://fotogaleri.samanyoluhaber.com/galeri/944/"][/URL]

KRALİÇE ELIZABETH ÇANKAYA'DA - İLGİNÇ KARELER
http://fotogaleri.samanyoluhaber.com/galeri/941/"][/URL]
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 20:55   #54
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Milliyet, bu defa Ak Parti'yi bitirdi ! :D:D:D

bugünkü Milliyet "Erdoğan'a Adana'da miting alanında şok kalabalık! haberiyle çıktı ama....

Güya gazeteye göre "Başbakan Erdoğan'ın Adana programı, AKP'li Büyükşehir Belediyesi'nin günlerce yürüttüğü seferberliğe rağmen Adanalılar'dan rağbet görmemiş, Erdoğan Seyhan'da yaklaşık 1500 kişiye hitap edebilmişti. Hatta katılanlara dağıtılmak üzere hazırlanan 10 bin şişe su fazla gelince, miting sonunda isteyen istediği kadar alabilmişti."

Peki bu rakam size de tuhaf geldi mi? Tıklayın, farkı görün !

http://fotogaleri.samanyoluhaber.com/galeri/950/"][/URL]

Doğan grubu gazetelerinden Milliyet bugün Başbakan Erdoğan'ın Adana programını konu alan bir habere imza attı. Aynı haber grubun diğer gazetelerinde ve internet sayfalarında da yayınlandı. Habere göre Başbakan Erdoğan Adana programında kelimenin tam anlamıyla şoka uğramıştı. Çünkü programa katılım oldukça düşüktü. Tek kare fotoğrafın delil olarak gösterildiği fotoğrafa bakanlar da bu haberin doğruluğuna inanacaklardı. Fakat Milliyet Gazetesi’nin gözden kaçırdığı birkaç detay vardı. Adana’daki yetkililerden ve töreni takip eden diğer gazetecilerin de teyidiyle gözden kaçırılan detayları sizlerle paylaşalım istedik.

Peki neydi o birkaç detay:

1-Çekilen fotoğraf iyi incelendiğinde fotoğrafın program başlamadan önce çekildiği hemen anlaşılıyor. Yani Başbakan Erdoğan henüz tören alanında yok.Çünkü vatandaşların sakin bekleyişi ve kimsenin elinde bayrak olmayışından ilk bakışta anlaşılıyor.

2-Yine fotoğraf karesine dikkatlice bakıldığında etraftan gelen insanların ayaklarının yönünün tören alanına doğru olduğu hemen görülmekte.Yani alana katılım tüm hızıyla devam ediyor.

3-Bu tören gazetenin iddia ettiği gibi öyle bir miting filan değil sıradan bir açılış töreni.Ve tören hafta içi yapılıyor. İnsanların çoğu işinde gücünde.

4-Farklı kaynaklar tarafından çekilen fotoğraflara ve görüntülere bakıldığında ise Başbakan Erdoğan’ın tören kendisini karşılamaya gelen insan selinden dolayı ne kadar güçlük içinde tören alanına doğru ilerlediği ve alandaki vatandaşların çokluğu ve coşkusu hemen göze çarpmakta.
Daha da uzatılabilecek şu birkaç ayrıntı bile Milliyet Gazetesi’nin bu haberi hangi amaçla yaptığını gözler önüne sermekte. Amacını ise siz okurlarımızın takdirine bırakıyoruz.


Milliyet Gazetesi'ne tören anında Anadolu Ajansı'nın çektiği görüntüleri de hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyoruz...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 21:00   #55
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Vatan'ın Adnan Hoca haberi de yalan çıktı





İSTİHBARAT SERVİSİ / İSTANBUL24.05.08 yeni safak

Adnan Oktar'ın 3 yıl pahis cezasına çarptırılmasıyla ilgili 'Aileler, Adnan Hoca'ya cezayı az buldu' başlıklı haber yapan Vatan gazetesine sözkonusu aileleriden yalanlama geldi. Medya kuruluşlarını ziyaret ederek haberin doğru olmadığını anlatan aileler yalanlara kendilerinin alet edildiklerini söylediler. Ayfer Gülnenli, Mürüvvet Aktaş, Zekiye Canan, Aynur Tınar, Huma Babuna ve Eda Babuna, Vatan'ın haberleri maksatlı olarak çarpıttığını söylediler. Vatan Gazetesi'nde 15 Mayıs'ta çıkan haberde 'Adnan Oktar ve 19 kişilik ekibinin 'çıkar amaçlı örgüt kurmak ve yönetmek'ten suçlu bulunup 3 yıl hapis cezasına çarptırılmasına en çok çocukları Adnan Hoca'nın müridi olan aileler sevindi. Ancak cezayı az bulan ailelerin avukatı Rezzan Aydınoğlu cezanın artırılması için temyize gidiyor' şeklinde yazılmıştı. Aileler 'iftira kampanyası' olarak değerlendirdikleri haber için gerekirse yasal yollara baş vuracaklarını söylediler.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 21:01   #56
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Yalan habere fotoğraflı cevap!


İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, deneme seferine başlayan metrobüsün viraj ve rampalardan dönemediği şeklindeki iddiaları yalanladı.

Akşam gazetesi dünkü haberinde gerçek metrobüsün hizmete başlamayışının nedeninin rampaları dönememesi olduğunu iddia etmişti. Bu iddia üzerine Cevizlibağ'da bulunan durakta bekletilen ve deneme seferlerine başlayan Hollanda'dan gelen metrobüsün rampaları dönüşü uygulamalı olarak basın mensuplarına gösterildi. Metrobüsü gezen İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, basın mensuplarının konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Öztürk, "Metrobüsümüzün virajları rahat dönemediği iddiası asılsızdır. Metrobüsün dönüşü konusunda hiçbir sorun yoktur." dedi. Metrobüslerle son derece tasarruflu ve hızlı ulaşım sağlanacağini belinten Öztürk, "Dizel artı elektrik ile çalışacak olan metrobüsler, yaklaşık 300-350 yolcu taşıma kapasitesine sahip. Bu araçların, 20 yıl yedek parça haricinde bakımları garanti altındadır. Metrobüslerle Yakıt konusunda yüzde 40'lık bir tasarruf sağlanacaktır." şeklinde konuştu.

Daha sonra metrobüs, deneme seferine başladı. Denem seferine basın mensupları da alınarak rampalardan ve virajlardan dönüşler uygulamalı olarak gösterildi.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 22:37   #57
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi


G.Saray'dan Vatan'a resmî yalanlama

Galatasaray, 4 Mayıs günü Vatan gazetesinde "Kutlu doğum gafına Anıtkabir tepkisi" başlığıyla yayınlanan haberin gerçeği kesinlikle yansıtmadığını açıkladı.

Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, "Ata'mıza ziyaret, Galatasaraylılar Derneği'nin 100. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Galatasaray Spor Kulübü ile birlikte çok önceden 25 Nisan 2008 tarihi için planlanmış, yapılan program değişikliğinin ardından, 3 Mayıs'a alınmıştır. 4 Mayıs'ta deplasmanda oynanacak olan Sivasspor maçının şampiyonluk yolunda büyük önem kazanması ve ligin son haftalarına girilmesi üzerine, Galatasaray Kulübü, görev başında olan yönetim kurulu üyelerimizi temsilen 2. Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Helvacı tarafından temsil edilmiştir." denildi.

Galatasaray'ın birçok şehitler verdiği belirtilen yazıda şunlara yer verildi: "Galatasaray, Mohaç'tan Çanakkale'ye sancağımız ve bayrağımız için şehitler vermiş bir camiadır. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin abide müessesesidir. Galatasaray, bütün kurum ve kuruluşlarıyla bir bütündür. Bunu bölmeye yeltenmek kimsenin haddi ve gücü dahilinde değildir, olamayacaktır. Söz konusu haberin, daha önce yaptığı yalan haberlerden dolayı Galatasaray Spor Kulübü kapıları kapatılan Vatan Gazetesi'nde yer alması son derece manidardır."
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 22:38   #58
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Tesettürlüye ayrım YALAN çıktı

Hava limanlarında 'tesettürlü vatandaşlara' yönelik 'pozitif ayrımcılık yapıldığı' yönündeki haberler, TAV Özel Güvenlik tarafından yalanlandı.

Yetkililer, 'dini tesettür, etnik veya yerel kıyafetleriyle kontrole gelen yolcuların' aynı güvenlik uygulamalarına tabi tutulduğunu açıkladı.

TAV Özel Güvenlik Genel Müdürü Yusuf Acıbiber, çeşitli yayın organlarında yer alan 'hava limanlarındaki güvenlik kontrollerinde tesettürlü vatandaşlara yönelik pozitif ayrım yapıldığı'na ilişkin haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Acıbiber, hava limanlarında uygulanan güvenlik kontrollerinin Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı ve yürürlükteki mevzuatlar uyarınca Emniyet Güçleri'nin gözetim ve denetiminde Mülki İdare Amiri'nin talimatlarına uygun şekilde yürütüldüğünü söyledi. Özel güvenlik görevlilerinin kural koyucu değil, kuralları uygulayıcı pozisyonda bulunduğuna dikkat çeken Acıbiber, "Amaç, her ne şekilde olursa olsun kontrol noktalarında uçağa binmesi yasaklanmış maddelerin kişilerin üst ve eşyalarında tespit edilmesidir. Uygulamadaki değişiklik, merkezde hava limanlarının güvenliğinden sorumlu otorite Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, hava limanlarında da Mülki İdare Amiri ve Eminiyet Güçleri'nin vereceği talimatla yapılır." dedi.

TAV Özel Güvenlik birimi, İstanbul Atatürk, İzmir Adnan Menderes ve Ankara Esenboğa Hava Limanları'nda özel güvenlik hizmeti sunuyor. Yusuf Acibiber'in verdiği bilgiye göre hava limanlarındaki güvenlik kontrolleri aşağıdaki şekilde gerçekleştiriliyor:

- Dini tesettür, etnik veya yerel kıyafetleriyle kontrole gelen kişinin kıyafetleri, kimliğini gizleyecek nitelikte ise yönlendirme görevlisi, kişiyi doğrudan arama kabinine davet ederek kapı detektörünün içinden geçirir. Daha sonra Kontrol Noktası Amiri Polis Memuru'na, yolcunun kabinde aranması iletilerek kontrolün yapılması sağlanır.

- Yönlendirme görevlisi, palto, pardösü gibi kıyafetleriyle kontrole gelen dini tesettür, etnik veya yerel kıyafetli kişilere palto/pardösüsünü, 'çıkartmaya müsait olup olmadığını' sorar. Müsait olanları prosedüre göre metallerinden arındırarak kontrole yönlendirir.

- Palto/pardösüsünü çıkartmaya müsait olmayanlar, prosedüre göre metallerinden arındırarak kontrole yönlendirilir. Metal kapı detektörünün tespit edemeyeceği plastik patlayıcı, uyuşturucu madde gibi bu tür kıyafetlerin altına gizlenebilecek tehlikeli ve suç teşkil eden maddelerin tespit edilebilmesi için 'kapı detektörü sinyal vermese dahi' üst tarama işlemi prosedürlere göre el detektörü ile görevin gerektirdiği şekilde yapılır.

- Kapı detektörünün sinyal vermesi halinde, üst tarama görevlisi tarafından 'üzerindeki metalleri çıkartarak tekrar kapı detektöründen geçmesini sağlaması', 'ikinci geçişinde sinyal versin vermesin' palto, pardösü kontrolü zorlaştırmayacak kıyafetler ise üst tarama işleminin prosedürlere göre el detektörü ile görevin gerektirdiği şekilde yapılması sağlanır.

- Yolcunun ikinci geçişinde de sinyal vermesi halinde, palto, pardösü kalın ve kontrolü zor kıyafetler ise Kontrol Noktası Amiri Polis Memuru'na kabinde aranması iletilerek kontrolün yapılması sağlanır.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 22:39   #59
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Hürriyet'in yalanını 2 gazete düzeltti

Hürriyet Gazetesi'nin dış medyadan yaptığı garip alıntılar bu kez CHP'li Onur Öymen'i yaktı. Öymen'i manşetten Vakit ve Yenişafak savundu.

Onur Öymen'in ABD basınında "Başörtüsü faşist gömleği" dediğini Hürriyet haberleştirmişti. Öymen, Hürriyet'i sert biçimde suçlarken Vakit ve Yenişafak Gazetelerine sığınmak zorunda kaldı.

1 - İŞTE ÖYMEN'İN VAKİT'E YAPTIĞI AÇIKLAMA

CHP'nin başörtüsü zaafından yararlanan ABD basını CHP'li Onur Öymen'e mal ederek İslâm'a saldırı niteliğinde sözleri verdi, İslâm karşıtlığı ile ünlü Hürriyet habere anında atladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, türbanı, 'Alman Nazileri'nin kahverengi gömleği ve İtalyan faşistlerinin kara gömleğiyle karşılaştırdı' haberine yer veren ABD basınına ve Hürriyet'e tepki gösterdi. Asla böyle bir söz söylemediğini savunan Öymen, “Bunların amacı ülkemizde gerilim ve karışıklık meydana getirmek. Çok ayıp ve yanlış” dedi.

ABD BASININA VE HÜRRİYET'E KINAMA
ABD basınını ve Hürriyet'i sert sözler ile eleştiren Öymen, Vakit'e yaptığı açıklamada, asla başörtüsü ile ırkçı ülkelerin siyasi simgelerini karşılaştırmadığını aksine ABD'li muhabirin tüm ısrarına rağmen, “Türban bireysel bir özgürlüktür. Türban asla Alman Nazilerin kahverengi gömleği ya da İtalyan faşistlerin kara gömleği olamaz dedim. “Türban takan birçok insanın değişik partilere oy verdiğini hatırlattım. Ancak anlaşılan ülkemizde gerilim meydana getirmek istiyorlar. Türkiye'deki medya grupları ise maalesef bana sormadan çarpıtılan sözlerimi, 'Türban da faşist gömleği' başlığı ile yayınlayarak kaos üretiyor. Bu çok ayıptır. Dış basının oyununa gelinmiştir. Hedef gösterildim. Böyle bir haber elinizde ama neden telefon açmıyorlar. Açıkça Hürriyet başlığı ile benim türbanlı insanlara faşist dediğimi iddia etmiş. Asla bu doğru değildir. Sözlerimi de Hürriyet tırnak içinde vermemiş adeta yorumlamış” diye tepki gösterdi.

“VAKİT ARACILIĞIYLA TEKZİP YAPIYORUM”
“Hürriyet bana telefon açma gereğini bile duymuyor” diyen Öymen, “İşte Vakit olarak siz gazeteciliğin gereğini yaptınız ve beni arayarak 'Sayın Öymen bu sözler size ait mi?' diye sordunuz. Siz de pekâlâ Hürriyet gibi gazetecilik yaparak bana hücum edebilirdiniz. Gazetecilik mesleğinin saygınlığı için muhataba da söz hakkı vermek gerekir. Ben Hürriyet'e ve ABD basınına tekzip gönderme ihtiyacı hissetmiyorum. Tekzibimi size konuşarak yapmış oluyorum” dedi.

GAZETECİ ISRARLA YÖN VERMEK İSTEMİŞ

“Ülkede birileri bilinçli bir şekilde kargaşa meydana getirmek istiyor” diyen Öymen, “Gazeteci bana geldi. Sorularını sordu ve cevaplarını aldı. Ancak gazeteci özellikle bana sorduğu sorular ile yön vermeye çalışıyordu. Kendi kafasına uygun alamadığı cevaplarda ise sürekli araya giriyordu. Amaç şimdi anlaşıldı” diye konuştu.

“HER YAZILANA İNANMAYIN”

Yabancı gazetecinin amacının ülkede kargaşa meydana getirmeye yönelik haberlere imza atmak olduğunu vurgulayan Öymen, “Siyasi simgelerin sadece otoriter ülkelerde olduğunu vurguladım. Türbana karşı olmadığımı da söyledim. Ancak kes - yapıştır taktiği ile haberi farklı bir hale getirmiş. Siyasi simge konusunda söylediğim tek söz, 'biz siyasi simge haline getirilmesine karşıyız' dedim. İnsanların özgürlüğünden yana olduğumu özellikle belirttim. Bu bilinçli bir şekilde yapılmıştır. Birileri kaşıyarak germek istiyor. Söylediğimiz sözleri çarpıtarak farklı bir hale getirmek bunun göstergesidir. Bir insanın sokakta yürüyerek kıyafetinden partisi anlaşılamaz. Bunu ben gazeteciye söyledim. Anlaşılan her zamankinden daha fazla dikkatli olmamız gerekiyor. Bizler yabancı gazetecilere dikkat ederken, okuyucular da her yazılana inanmamalıdır. Bunu ABD basınının yapmasını anlarım ancak Hürriyet'in durumu özellikle manidardır” dedi.

2 - ÖYMEN'İN YENİŞAFAK'TAKİ YALANLAMASI

Başörtüsüne faşist gömleği demedim
CHP Genel Başkan Yırdımcısı Onur Öymen, ABD'deki McClatchy grubundaki gazetelerde çıkan demecini yalanladı. Haberde, Öymen, başörtüsünü, İtalyan faşistlerin 'kara gömleği' ve Alman nazilerin 'kahverengi gömleği' ile karşılaştırıyordu. Yeni Şafak'a konuşan Öymen, gazeteye gönderdiği bir mektupla söz konusu haberi tekzip ettiğini söyledi. Öymen, “Ben Türkiye'de türbanı inancı nedeniyle takan insanların olduğunu, insanımızın türbanı siyasi bir simge olarak kullanmadığını, ancak Başbakan'ın 'siyasi simge bile olsa' sözünü eleştirdiğimi söyledim. Ne yazık ki bu sözlerim benim türbanı faşist gömleği gibi gördüğüm şeklinde yansıtılmış, bu doğru değil” dedi.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2008, 22:39   #60
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Kartel Basının Yalan Haberler Arşivi
Vatan'ın yalanı çabuk ortaya çıktı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Yıldız Sarayı'nda kendisine çalışma ofisi yaptırdığı şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, ''Bir süredir bazı gazetelerimizde yer alan Sayın Cumhurbaşkanımızın Yıldız Sarayı'nda kendisine bir çalışma ofisi yaptırdığı şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır'' denildi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün yeni bir çalışma ofisi kullanmak gibi bir düşüncesi ve niyeti bulunmadığı vurgulanan açıklamada, Tarabya Yerleşkesi'ndeki çalışma ofislerinin ihtiyacı karşıladığı ve kullanıldığı belirtildi.

Yıldız Sarayı'nın, ''İstanbul'u süsleyen en önemli kültürel ve sanatsal yapılardan birisi'' olduğuna işaret edilen açıklamada, sarayın bugünkü haliyle konumuna ve anlamına denk bir işleve sahip olmaksızın farklı kurumlar elinde çok parçalı bir görüntü sergilediği ifade edildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

''Sayın Cumhurbaşkanımızın Yıldız Sarayı'na ilgisi sadece göz bebeğimiz gibi korumamız gereken tarihi eserlerimizin harap, virane ve işlevsiz durumda kalmaması, kültürel varlıklarımızın değerlerine uygun şekilde yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması amacına yöneliktir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Yıldız Sarayı'nı gezmesi ve ilgi göstermesinin farklı anlamlara çekilmesi ve kendisine ofis yaptırma arzusuna indirgenmesi üzüntü vericidir.''
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
cumhuriyet, güneş, haber, habertürk, hürriyet, kartel, kartel ve yalan haber, milliyet, oda tv, posta, radikal, sözcü, vatan, yalan, yalan haber


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi