AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yarışma | Köşe Yazılarından Paragraflar Hoşumuza giden paragrafları bu bölüme ekliyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-07-2009, 17:50   #191
Kullanıcı Adı
menes
Standart
07.10.2009 tarihli Yeni Şafak Gazetesinden Ali Bayramoğlu'nun ''Yeni dengeler, yeni Türkiye…'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Farklı ve çelişkili çıkarları rasyonellikle bezenmiş tek ayaklı bir değer sistemiyle yöneten birey yerine, farklı değer sistemlerini aynı anda tüketen, çok ayaklı, dolayısıyla çoğulcu bir yeniden bireyleşme süreci...
Türkiye bu yolda ilerliyor…
Modernleşme, çevrenin merkezle bütünleşmesi hemen hepsi bu şemsiye altında gerçekleşiyor…
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-07-2009, 20:07   #192
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Yavuz BAHADIROĞLU - 07/10/2009

Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Cindoruk’tan haber:
Merakımı mucip oldu, Demirel’in eski “emanetçi”si Hüsamettin Cindoruk nerelerde acaba?
DYP’ye Genel Başkan olmadan önce kanal kanal gezer, yüksek fikirlerinden müstefid olmamızı sağlardı.
Onun sayesinde demokrasi ile jakobenizmin uzlaşabileceğini öğrenmeye başlamıştık...
Nihayet essahtan bir partisi oldu diye sevinirken, ortadan yok oldu!
Galiba sonunda kendine bir parti buldu, lakin bu kez de kendisi kayboldu!

Mustafa Sarıgül Olayı:
“Mustafa Sarıgül’den lider olur mu?” diye soranlara söylüyorum...
Bal gibi olur!
Baksanıza: Bu ülkede Deniz Baykal’dan ana muhalefet lideri bile oluyor.


Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-07-2009, 20:39   #193
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Aziz ÜSTEL - 07/10/2009 - "Meğer Ahmet Hakan’ı Hürriyet’e Başbakan yerleştirmiş"

Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
O gün Tayyip Bey çok düşünceliydi Başbakanlık’a geldiğinde. Masasına oturdu. Önündeki kağıda baktı. Sonra odasından herkesi dışarı çıkardı ve özel hattından bi numara çevirdi.
“Aydın Bey nasılsınız?”

“Saygılar sunarım Sayın Başbakanım... Buyrun efendim?”

“Sizden bir ricam olacak...”

“Emredin...”

“Estağfurullah... Emir değil
rica.”

“Buyrun...”

“Şu bizim Ahmet Hakan
var ya...”

“Var...”

“Ona Hürriyet’te bi köşe vermenizi rica edecektim.”

“Aa çok iyi düşünmüşünüz.
Ben Ertuğrul’a gerekli talimatı

veririm.”

“Teşekkür ederim... Aydın Bey, bi de bizim Taha Akyol var...
Ona da, “Milliyet’te bi köşe mümkün mü?”

“Ne demek efendim. Elbette!”

“Az daha unutuyordum Akif Beki de görevinden ayrılıyor. Ona da bir köşe açabilir misiniz?

“Elbette... Radikal’de olur mu?”

“Olur tabii!.. Niye olmasın!”

Bu konuşma tümüyle palavra tabi! Ancak, bu milletin oylarıyla seçilmiş, bu milletin ödediği vergilerden maaş alan bir milletvekili, TBMM’ye dün bir soru önergesi veriyor. Ahmet Hakan’ı, Taha Bey’i, Akif Beki’yi “Erdoğan Kalemşörleri” olarak ilan ediyor; bu üç yazarın Doğan Grubu’nda yazı yazmaları için aracı olup olmadığını soruyor, Başbakan’dan.

Aslında bu soru önergesi değil Temel fıkrası!

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 13:21   #194
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Ekrem DUMANLI-ZAMAN

AKÇELİ İŞLER

DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, ayaklarından vuruldu. Kurşunu sıkan, eski bir dostu. Anlattığına göre DİSK Başkanı, yıllar önce 175 bin mark almış, geri ödemiyormuş, aralarında bu yüzden tartışma çıkmış falan filan. Olay haber ajanslarından duyulur duyulmaz herkesin içine bir sızı düşmüş, kurşunlama endişeye sebebiyet vermişti.
Çünkü DİSK gibi önemli bir işçi kuruluşunun başındaki insanın vurulması yakın tarihte yaşanan bazı acı olayları (hatta provokasyonları) akla getirdi. Neyse ki hadise korkulduğu gibi çıkmadı. "Yakın arkadaş" Başkan'dan hıncını alamamış olsa gerek ki; "Borcunu ödemezse yine vuracağım." diye feryat ediyordu.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 17:40   #195
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
Yenişafak- İbrahim Karagül- Çok sevindik çok

"Türkiye utanç verici, hepimizi yaralayan, vicdanlarımızı sızlatan bir uygulamaya son verdi. Her yıl yapılan Anadolu Kartalı tatbikatlarının uluslararası bölümünü iptal etti. Artık İsrail savaş uçakları tatbikat çerçevesinde Türk hava sahasını kullanamayacak. İptal edilen sadece İsrail uçaklarının katılımı değil, NATO ülkelerinin katılımı da olmayacak artık. Ancak iptal en fazla, yıllardır savaş pilotlarını Türk hava sahasında eğiten ardından da aynı uçaklarla Cenin'i, Gazze'yi, Lübnan'ı bombalayan İsrail'i rahatsız etti. İsrail, Türkiye kapıları daha kapanmadan Yunanistan'la hava sahası pazarlıklarına başlamıştı bile.
.....
Ama rüzgar tersine döndü. Türkiye kendi eliyle kazdığı kuyunun kendisini tuzağa düşürmek için hazırlandığını, kendi yok oluşuna imza attığını fark etti. Tabii talimatla darbe yapanların dönemi sona erince. O zamandan bu yana Türk-İsrail Stratejik Ortaklığı kan kaybediyor. Çünkü iki ülkenin çıkarları örtüşmüyor tam aksine çatışıyor. Türkiye İsrail'den uzak durdukça güçleniyor, İsrail'in alanı daralıyor.
Uygulamayı hep sorguladık, tepkilerimizi ortaya koyduk. Bu tepkiler, yürekleri yanan Anadolu insanlarının tepkileriydi. Birilerinin düşman tanımı yaptığı bu ülkenin gerçek sahiplerinin tepkileri. Medeniyetler Barışı projesinin sembolü Mevlana'nın şehrinde, katliamlara imza atanlar eğitim yapıyordu. Konya'da eğitilen İsrail pilotları bir yıl önce Gazze katliamına imza attı. Yasak silahlar kullanmak dahil her türlü insanlık suçunu işleyerek bir toplumu dünyanın gözleri önünde imha etmeye girişti. Türkiye ve dünya ayağa kalktı. "

Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 18:54   #196
Kullanıcı Adı
menes
Standart
08.10.2009 tarihli Yeni Şafak Gazetesinden Ali Bayramoğlu'nun ''Kürt sorununu rehin almak…'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Haklı kimlik yoktur, haklı talep vardır. Bunu sık söyleriz. Bir kimliğin ezilmesi, mağdur olması, tarihsel örselenmeye uğraması onu tek başına haklı kılmaz. Mağduriyet siyasi bir zemin oluşturur, ama tek başına siyasi bir proje üretmez.
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 19:02   #197
Kullanıcı Adı
menes
Standart
08.10.2009 tarihli Star Gazetesinden Nasuhi Güngör'ün ''Yeni dünya düzeni ve açılım'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

‘Başbakan açılım başlatmakla yanlış yapmış, geri adım atmalıymış, terör yeniden tırmanırsa siyasi bedeli ağır olurmuş’ gibi sözlerin hiçbir ciddiyeti yok.
‘Yeni düzen’in kodlarını çözme açısından Tayyip Erdoğan hayli mesafe almış görünüyor ve galiba son iki konuşmasında bunun ciddi işaretlerini verdi. Sürece uyum sağlamada Erdoğan’ın AK Partisi’nin avantajları hayli fazla.
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 19:28   #198
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Serdar Arseven - 08/10/2009 - “Tamam da… Kur’an başka!..”

Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yok yok;
Bizim Başbakan muhakkak Kadir gecesi doğmuş!..
Hiçbir Lider’e böylesine “kek”;
Aynı anlama gelen bir başka ifadeyle “keklik” muhalefet nasip olmaz!..
Hele Anamuhalefet hiç olmaz!..

Adamlar, AK Parti’ye habire seçim kazandırmakla görevlendirilmiş sanki…
Vatandaşı, AK Parti’ye itmeye çalışıyorlar adeta; halleri, tavırları öyle gıcık, öyle itici ki…
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-09-2009, 07:39   #199
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
D.Mehmet Doğan - 09/10/2009 - "Kalıplar kırılıyor..."

Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu yüzden itirazlar, yok şunlar olsaydı veya şu isimler de zikredilseydi yollu eleştiriler aldı yürüdü.
Burada dikkati çeken, tarihe mal olmuş ilim, fikir, sanat ve edebiyat adamlarının sayılmış olması. İçinde bir tane bile devlet adamı veya yönetici yok.
Bunun farkında olmayan magazinleştirmeci gazetecilerden biri, listede Atatürk neden yok diye itiraz ediyor!
Bu kafa Türkiye’nin düşünen kafası değil.
Yıllar önce, 1970’lerde, Tarih Kurumunda bir konferansa şahit olmuştum.
Konu, Yavuz Sultan Selim’in İran ve Mısır siyaseti ile ilgili idi. İstanbul Üniversitesi’nin ünlü bir tarih profesörü, yanlış hatırlamıyorsam Şehabeddin Tekindağ konferans veriyor. Önde kelli felli zevat, elbette içlerinde emekli subaylar da var.
Konuşmacı, döneminin dünyasını doğru kavrayan, strateji bilen bir Osmanlı padişahından bahsediyor. Oradaki dinleyiciler, Yavuz şu kadar alevi kesti, şöyle hilafeti getirdi, bizi mahvetti gibi ön fikirlerle dinliyor. Fakat, konuşmacının söyledikleri, çok farklı bir Yavuz Selim resmi ortaya koyuyor. Osmanlının dünya ekonomisinde söz sahibi olması için, İran ve bilhassa Mısır seferi zorunlu. Yavuz bunu biliyor ve siyasetini ona göre çiziyor.
Konferans bitince ilk soru, konuşmacıda bir sarsıntı meydana getiriyor.
Neden konferansta Atatürk’ün dehasından, Türkiye’yi kurtardığından bahsedilmemiş!
Siz olsanız ne cevap verirdiniz?
Neden devlet adamları yok? Bu, öncelikle seçilen alanla ilgili olmalı.
Sonra da daha belalı bir seçme gerektirmesinden.
Resmi listeyi bu seçmede delmek hayli zordur. Atatürk’le Abdülhamid’i birlikte zikredebilir misiniz?
Türkiye’de modern devleti oluşturan 2. Abdülhamid mi, Atatürk mü?
Bu sorunun resmiyet nezdinde cevabı değişmeyecek, değiştirilemiyecek şekilde verilmiştir! Elbette ve kesinlikle Atatürk!
Atatürk’ten önce Osmanlının modern olmadığını söylemek tarihi gerçeklikle asla bağdaşmıyor.
Abdülhamid, 19. yüzyılın sonunda Osmanlı Devletini her bakımdan modernleştirdi. Modernliğin alt yapısını Abdülhamid kurdu. İttihatçılar bu alt yapı üzerinde iktidara geldiler ve Abdülhamid’in çatışmasız modernleşmesini çatışmacı ve taklitçi modernleştirmeye dönüştürdüler. Cumhuriyetçiler bu bakımdan İttihatçıların varisi oldular...
Abdülhamid’in yaptıkları olmadan Atatürk ne yapabilirdi? Veya Abdülhamid olmadan Atatürk olabilir miydi?
İşte sorulmaması gereken bir soru!


Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-09-2009, 18:34   #200
Kullanıcı Adı
menes
Standart
09.10.2009 tarihli Sabah Gazetesinden Mahmut Övür'ün ''Baykal tek parti döneminimi özlüyor?'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Baykal, kendi geçmişindeki demokrat, insan haklarına saygılı, Türkiye'nin zenginliğini ortaya çıkaran raporu unutuyor, Baas diktatörlerinden medet umuyor...
Dahası demokrasi içinde her kimliğin özgürce birlikte yaşamasını "bir kez olsun deneyelim" önerisi getiren "demokratik açılım" sürecine dudak büküyor, görmezlikten geliyor, ama halkına zulüm yapan çağdışı bir yönetimin önerilerini "niye not etmedim" diye hayıflanıyor...
İnanılır gibi değil. Anlaşılan CHP lideri "tek parti dönemi"ni özlüyor...
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi