AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yarışma | Köşe Yazılarından Paragraflar Hoşumuza giden paragrafları bu bölüme ekliyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 09-11-2009, 17:32   #31
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
11.09.09
Zaman-İhsan Dağı- CHP Çok Yaşa!

"CHP, elli yıldır kendini demokrasiye, demokrasinin kurallarına uyarlayacağına demokrasiyi kendine uydurmaya çalışıyor. O yüzden darbelere destek veriyor, darbe anayasasını savunuyor, o yüzden Ergenekon sanıklarının avukatlığına soyunuyor.
.....
Vesayet rejimini ne tehdit ediyor? Yeni anayasa. CHP ne yaptı? Taslak anayasayı 'rejimi değiştirme' projesi olarak niteleyip, vesayet düzeninin medya uzantılarının da desteğini alarak bu girişimi boğdu. Başardı da bunu.
Vesayet rejimini başka ne tehdit ediyor? AK Parti. Yeni anayasa fikrinin arkasında da o var, rejimi sulandıran AB sürecinin arkasında da. Kıbrıs'ta çözüm diyen de o, Kürt açılımı yapan da. 'O halde AK Parti'yi kapatalım gitsin' lobisini ayakta alkışlar CHP. Yine vesayet rejiminin ortağı medya kuruluşlarıyla birlikte rakip siyasi partinin kapatılma ihtimaline dört köşe destek verir. Vesayet rejimini tehdit eden başka ne var? Ergenekon soruşturması. 'Derin devleti çökerten, darbecileri yargı önüne çıkaran, darbe teşebbüsçülerini caydıran bu soruşturma durdurulmalıdır' mantığı yürüten CHP, halkın temsilcisi olma misyonunu bir yana bırakıp darbe sanıklarını, elinde suikastların kanı, LAW silahlarında parmak izi bulunanların 'avukat'lığına soyunur. Yine, soruşturmayı, ya görmezden gelme veya sulandırma siyaseti izleyen medya ortağıyla birlikte
CHP'nin misyonu seçim kazanmak değil, vesayet rejimini ve onun bürokratik uzantılarını savunmak.

Kısaca bu partinin demokrasiyle bir işi yok, çünkü demokrasiyle hiç kazanamadılar, kazanamayacaklar. Kazanmak için demokrasiye değil 'vesayet rejimi'nin devamına muhtaçlar. Yani CHP 'demokratik muhalefet' yapmıyor, varoluş mücadelesi veriyor, anlayın.
"



Üretmeden, elini taşın altına koymadan yaşamak ne kadar mümkünse..
Eli taşın altına koymak yerine , taşı kaldırmak yerine, taşın insanları incitmesine katkıda bulunarak! nasıl ülke menfaatine(belki de onlar için menfaat çıkar manasınadır) katkıda bulunuluyorsa.. İşte böylece yaşamalı (mı) CHP..
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-11-2009, 19:02   #32
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Yavuz Donat
11 Eylül, 12 Eylül
Alıntı:
29 yıl önce "bugün" ortalık kan gölüydü...
11 Eylül 1980. "Ertesi gün" ise sütliman...
12 Eylül 1980.
Sıkıyönetim, aynı sıkıyönetim idi.
Güvenlik güçleri, aynı güvenlik güçleri.
Ne oldu da:
11 Eylül'de akan kan,
"12 Eylül'de duruverdi."
Acaba neden; "Kan" 11 Eylül'de neden durdurulmadı?..
Durdurulmak istenmedi?
29 yıl önce demokrasi bir bir darbe daha yedi.Olağan üstü hal ilan edildiği halde asker iç karşıklığa müdahale etmeyip direk olarak demokrasiye darbe vurdu ve ne hikmetse birden bire bütün çatışmalar tartışmalar sona erdi.Türkiye bu çatışmalar yüzünden okuyan insanlarını,değerli bilim adamlarını ve böylece geleceğini kaybetti.Bu darbe olmasaydı belkide bugün Türkiye'nin konumu yeni dünya düzeninde çok farklı olabilirdi.Aslerin her defasında Atatürk'ü öne sürerek yediği naneleri meşrulaştırmaya çalışmıştır.Dünya'da eşi benzeri görülmemiş muğlak ifadelerle dolu bir anayasa dayatılmıştır.Yürüllüğe girdiği günden belli değiştirilmek istenen bu dayatma günümüzdede hala devam etmektedir.Soruyorum size yankıları hala süren o darbeyi yaparken hiçmi utanmadınız.Bu ülkeye demokrasiyi getiren Atatürk'ün kurduğu düzeni bozarken hiçmi yüzünüz kızarmıyor yada söyle diyeyim hala biz Atatürkçüyüz demeye utanmıyormusunuz.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 02:11   #33
Kullanıcı Adı
Mu-Alim
Standart
Bazı CHP üyeleri, İstanbul İl Genel Meclisi'ne önerge vermişler, Kenan Evren adının okullardan, cadde ve sokaklardan silinmesini istemişler... "Bu ayıba bir son verilsin" diyorlar. CHP İstanbul İl Başkanı Sayın Gürsel Tekin de önergeyi destekliyor. Tekin, AKP'li il meclisi üyelerinin "bütün darbecilerin adları silinsin, 27 Mayısçılar, 12 Martçılar, 28 Şubatçılar da kalmasın" şeklindeki karşı tekliflerine, "biz bütün darbelere karşıyız" diye beylik bir yanıt verdikten sonra "ama 12 Eylül bambaşka" demiş... Dilimize tercüme edersek "bizim darbelere dokunmayın" anlamı çıkar.

Engin Ardıç-Sabah (10.09.09)

Konu Mu-Alim tarafından (09-12-2009 Saat 02:21 ) değiştirilmiştir..
Mu-Alim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 10:30   #34
Kullanıcı Adı
menes
Standart
12.09.2009 tarihli Star gazetesinden Ahmet Kekeç'in ''Hepiniz Yılmaz Özdil'siniz'' başlıklı yazısından bir bölüm ;


Bu grubun bir gazetesi var. Adı Hürriyet...
Bu gazetenin başında da, son zamanlarda “Yaşasın Ayşe Arman gazeteciliği, yaşasın sit-kom medyası” gibilerden laflar eden Ertuğrul Özkök isimli bir şahıs var. Bu şahıs, bir zamanlar “biat medyası” diye bir kavram atmıştı ortaya.
Kendi mahallesine ait saymadığı (ait saymadığı ve ötekileştirdiği) yayın organlarını
“biat medyası” olarak tanımlıyordu. Kendi mahallesine ait saydığı yayın organlarını da “eleştiri kültürüyle büyümüş hür medya” olarak değerlendiriyordu.

Eleştiri kültürüyle büyümüşler ama darbecilere biat edebiliyorlar.
Eleştiri kültürüyle büyümüşler ama ellerine tutuşturulan her metni, her karargâh çıktısını, her andıçı sormadan, soruşturmadan, doğruluğunu test etmeden yayınlayabiliyorlar...
Eleştiri kültürüyle büyümüşler ama “Ergenekon” örgütüne mazeret üretmekten geri durmuyorlar.
Eleştiri kültürüyle büyümüşler ama grup çıkarları için her türlü asparagasa yeltenebiliyorlar.
Eleştiri kültürüyle büyümüşler ama gazetelerinde bir tek farklı ses, bir tek aykırı görüş barındırmıyorlar.

Konu menes tarafından (09-12-2009 Saat 11:02 ) değiştirilmiştir..
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 10:32   #35
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
rauf tamer 11 eylül 2009 hürriyet gazetesi "dev adamlar" yazısından bir paragraf

Doğal âfet üzerinden muhalefet yapmak, ayrı bir sanat.
Baykal'ın bunu çok iyi becerdiğini gördük.
Hava muhalefeti ile siyasi muhalefet bir araya gelince, şehirde büyük sinerji doğdu.
Yaşasın yağmur.
Demek ki yarın, şiddetli bir deprem olsa meşruiyetini kaybetmiş bir iktidar'la karşı karşıya kalacağız.
Hah şöyle.
Nihayet çıkardım baklayı ağzımdan.
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 11:02   #36
Kullanıcı Adı
menes
Standart
12.09.2009 tarihli Star Gazetesi'nden Mustafa Erdoğan'ın ''Hangi kurucu felsefe?'' başlıklı yazısında bir paragraf ;

Kısaca, bugün resmi mahfillerde “kurucu felsefe” muamelesi yapılan şey, gerçekte kuruluş felsefesinden bariz bir sapmayı temsil etmektedir. Bu, yeni Türkiye’nin kurucu felsefesi değil, tek-parti dönemi CHP’sinin felsefesidir. Aslında, Türkiye’nin bugün halâ devam eden büyük sorunlarını yaratmış olan da işte bu çoğulculuk karşıtı ve otoriteryen felsefedir.
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 11:10   #37
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Bu işleyişi doğuran yapı, yargıçların tamamen kapalı bir sistem içinde, birbirlerini seçmelerini esas alan, yargı yönetimini bütünüyle yalıtılmış hale getiren anayasadaki düzenlemelerden kaynaklanmaktadır. HSYK tartışmalarında çokça değinildi; HSYK üyeleri Yargıtay ve Danıştay üyelerinin kendi aralarında seçtiği kişilerden oluşmaktadır, Yargıtay ve Danıştay üyelerini ise HSYK seçmektedir. Böylece tamamen kapalı devre bir sistemle muhkem ideolojik yapılar oluşturulmaktadır. Sorumluluk mekanizmalarının işletilmesi de bu yapı içinde gerçekleşeceğinden çoğu noktada tıkanmakta, kapatılmaktadır. Bu sebeple Türkiye'de yargının sorumsuzluğa varacak derecede bağımsız olduğunu söyleyebiliriz. Adalet bakanı ve müsteşarının HSYK üyesi olması ise, bu mekanizma içinde sadece keyfe keder bir durumdur, esasa müessir hiçbir yönü yoktur.
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 13:29   #38
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Ergun Babahan-12 Eylül ve Ergenekon

Darbeciler, büyüklerinin izinden gidiyordu.

Önce halkın güven duygusunu zedele, iktidara Batılı ülkelerin kuşkulu bakmasını sağla, kışladaki askeri darbeye hazırla.

Tek amaç iktidarı devirmek ve ipleri ele almak olunca bir gazetecinin de, laik bir yargıcın da hayatının ne önemi olabilirdi ki.

O yüzden bugünkü kuşaklar şanslı.

Darbeciler ve işbirlikçileri silahları, planlarıyla suçüstü yakalandı.

Bakın ne Ermenistan’la açılım sürecini baltalamak amacıyla halkı sokaklara dökmeye çalışan, ne ikide birde gazetecileri yazarları dava edip gündem oluşturmaya çalışan var.

Çünkü hepsi içeride.

İçeriden dışarıyı karıştıramıyorlar, dışarıda olanlar raporlu olduğu için pek ortaya çıkamıyor.

İyi ki de öyle.

Türkiye sorunlarını, sıkıntılarını tartışarak, konuşarak aşmaya çalışıyor.

İsteyen muhalefetini yapıyor, isteyen desteğini veriyor.

Demokrasi güçlenerek yoluna devam ediyor ve artık bir sabah tank sesiyle uyanma tehlikesi kalmadı.

Şimdi iş darbenin anayasası ve hukukundan kurtulmak.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 13:31   #39
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Mehmet Kamış -ZAMAN
Anlaşıldığı gibi bugün de krizi tırmandırabildikleri kadar tırmandıracaklar. Ortalığı karıştıracaklar, göz gözü görmeyecek. Doğal olarak bütün planlar, düşünceler rafa kaldırılacak ve her şey eskisi gibi yürü(tül)meye devam edecek.

Hem Siirt ve Hakkari'deki saldırılarda, hem de Van'daki mayın patlamasında şehit olan askerlerimizle ilgili Başbakan'ın yaptığı açıklamalar dikkat çekici. Erdoğan'ın bu olayların provokatif eylemler olduğunu ve süreci etkilemeyeceğini söylemesi hükümetin olayın farkında olduğunu gösteriyor. Ancak derin güçlerin krizi tırmandıracağını, toplumun sinirlerine dokunacak eylemlerle işe devam edeceğini, söylemek kehanet olmaz. Bundan sonraki fotoğraf o kadar belli ki, derin güçler-PKK işbirliği krizi olabildiğince artıracak. Ergenekon gibi yapıların ellerindeki PKK kozunu kaybetmek istemeyeceklerini daha önce de yazmaya çalışmıştık. PKK terörü bırakırsa yaslanacakları hiçbir argüman kalmayacak. Ergenekon'un avukatlığını gururla yapan CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bu sürece ısrarla karşı çıkması ve şehit haberlerinden hemen sonra "Bu süreci bitirin." demesini başka bir şeyle açıklamak mümkün değil.


ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-12-2009, 14:52   #40
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
ZAMAN-Mehmet KAMIŞ- Terörün bildik oyunu

"Bu savaş oyununu oynayanların nasıl olsa çocukları ölmüyor, ölenler bizim çocuklarımız. Bizim canımız acıyor ve bizim can acımızdan onlar kazanç sağlıyor. Nasıl olsa hiçbir savaş baronunun evine acı düşmüyor, evlat acısı yaşamıyor.
Son terör eylemleri Ergenekon gibi statükonun değişmesinden rahatsız olanların ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor. Bu eylemleri PKK yapıyor ve Türkiye'yi bir şeye zorlamaya çalışıyorsa, böyle bir şeyin asla gerçekleşmeyeceğini biliyor olması lazım. Çocuklarını şehit verenler dahil Türkiye'deki hiçbir kimsenin bunu istemeyeceğini, birazcık aklı olan herkes bilir. O nedenle bu terör eylemleri mevcut yapının devam etmesini istemekten başka bir anlam taşımıyor. Eylem yapıp süreci provoke ediyorlarsa, bu onların Ergenekon gibi derin yapılarla işbirliği içinde olduklarının en büyük ispatıdır. Mevcut statükonun değişmesinden en az Ergenekon kadar rahatsız olduklarını gösterir.
Yok eğer bu da değilse, yani eylemler kendi kontrollerinde değilse çıkıp bunu da açıklasınlar."

12 Eylül.. Önce ülkeyi karıştırıp, sonra bir gecede hiçbir şey olmamış gibi, yeni bir sabaha, darbe sabahına uyanmanın yıldönümü..

Bir oyunda yüzlerce cana kıyılmış, sonra sahne kapanmış, başka bir oyuna başlanmıştı. Senaryoyu yazanlar mutlu!, oyuncular perişan..

Bugün darbe değil demokrasinin sesini duymaya çalışıyoruz.. İnsanları, senaryolarla birbirine kırdırmak değil, kırıkları onarmak niyetinde devlet.. Öyle görmek istiyoruz.. Böyle umuyoruz..

Çünkü eylemler bizim bakışımız bu yöne sevk ediyor.. İnsanlar ölerek değil, yaşayarak devletin bekasına hizmet etsinler diye bunca emek.. Demokratik açılım.. Bunun için.

Artık gözyaşıyla değil, sevincle, sürur ile yıkansın topraklar isteniyor.. Biz böyle istiyoruz.. PKKnın son zamanlarda artarak devam eden eylemleri ise onların niyetlerinin ne olduğunu aşikar ediyor.. Kavga devam etsin!!! bir de kavganın etmesini isteyen başka zihniyetler var ki... Onlar hala kendi senaryolarının oynanmasını isteyenlerden başkası değil..

Gözyaşı dinecek inşaallah.. Bizim umutlarımız yeşerecek.. Devlete çok iş düşüyor, millete olduğu gibi..


Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi