10-09-2009, 18:53 | #201 |
09.10.2009 tarihli Sabah Gazetesinden Engin Ardıç'ın ''Muhalefet ahmaklık olmamalıdır'' başlıklı yazısından bir bölüm ;
AKP'de parti içi demokrasi yokmuş... Şuradan belliymiş: Bülent Arınç, kendisini MKYK listesine aldığı için başbakana teşekkür etmiş. (Ne yapsaydı? Elini mi ısırsaydı?) Niçin partinin genel başkanlığına başbakandan başka aday çıkmamış? Niçin çıksın? Daha kurulur kurulmaz iktidara gelmiş ve bu işi, yani ülke yönetimini de yedi yıldan fazladır kesintisiz götüren, üstelik son seçimde yüzde 47 gibi okkalı bir oy toplamış partide aksayan, yürümeyen nedir ki genel başkanı devirmek için farklı bir aday çıkacaktır? Bu parti, CHP gibi, tam elli dokuz yıldır tek başına seçim kazanamayan, üstelik bir dönem de meclis dışı kalarak "tarih yazmış" bir parti midir ki yeni ve değişik bir başkan arayışı içine girmelidir? Beğenmeyen de gidiyor ayrıca, işte Mustafa Sarıgül'ün gittiği gibi buradan da Abdüllatif Şener gitmedi mi? Kuruver başka bir particik, geliver iktidara... Elini tutan mı var? Bir de çemkiriyorlar bize, "yazamazsın yaa, yazamazsın yaa"... AKP'de parti içi demokrasi yok, yazamazsın yaa... Niçin yazamayacakmışım? AKP benim babamın partisi mi? Aha yazdım: AKP'de parti içi demokrasi yoktur. Hemen de sorarım ama: Hangi partide vardır? Aynı gün DTP kongresi de vardı, Ahmet Türk'ün yeniden başkan seçilmesi sizi neden şaşırtmadı? İki satırınızı okuyamadık bunu eleştiren. CHP bir "tek adam diktası" yaşamıyor mu? Hep yaşamadı mı? Yoksa Atatürk döneminde, İnönü döneminde CHP bir demokrasi bahçesi miydi? Haaa, demek ki, "sistemi" sorgulayacaksın, kendi tuttuğun partiyi kayırıp ötekine vurmak yerine. Sistem dediğim şimdilerde Kenan Efendi'nin anayasasıdır, seçim kanunudur, siyasi partiler kanunudur. Hani şu, memleketi kurtardığı için toz kondurmadığınız kişinin "dizayn ettiği" sistem... Taşeronu da, Profesör Orhan Aldıkaçtı. |
|
10-10-2009, 13:37 | #202 |
M.Şevket Eygi-Milli Gazete
"Kişinin namazı ve orucu sizi zarara uğratmasın. (Yani onun sadece namazına ve orucuna bakıp da aldanmayın...) Siz onun parayla malla olan muamelâtına bakınız." Bu devirde ellerine bazı imkanlar, fırsatlar geçirmiş birtakım kişiler var. Namaz kılıyor, oruç tutuyor, umreye gidiyor, hanımları tesettürlü... Din, iman, Kur'ân, kutsal kavram ve değerler ağızlarından düşmüyor... Buraya kadar güzel. Bundan sonrası felaket ve rezalet. Bu adamlar halkın, fakirlerin, yetimlerin, biçarelerin hakkı olan birtakım "havuzları" hortumluyor. Bu adamlar haram yiyor. Bu adamlar kısa zamanda kaynağı belli olmayan şüpheli ve şâibeli servetler ediniyor. Bu adamlar emanetleri ehline vermiyor. Bu adamlar dehşetli boyutta yandaşlık yapıyor. Bu adamlar nepotizm yapıyor. Bu adamlar deveyi hamuduyla yutuyor. Bu adamlar rant için her b... yiyor. Kimdir bu adamlar? İsim verecek halim yok. Bu adamlara hukuk bir şey yapamıyor. Bu adamlar ahlak diyor, ahlaksızlığın her türlüsünü sergiliyor. Bu adamlar din diyor, dinin yasakladığı her fenalığı yapıyor. Biliyorum bazıları bana şöyle diyecek: "Efendi!.. Sen şaşırdın mı, niçin böyle yazıyorsun, bu kadar ağır şekilde kötülüyorsun?.. Bu memlekette hiç temiz adam yok mu?" Cevap: Dikkat buyurdu iseniz yazımın başında bazı adamlar dedim. Herkesi istisnâsız suçlamak aklımın köşesinden geçmez. |
|
01-26-2010, 17:49 | #203 | |
Alıntı:
Yavuz BAHADIROĞLU |
||
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|