![]() |
#101 |
![]() Sevgilinin yanında Sevgiliye mektup yazılmaz.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki; BU DÜNYADA AMA, AHİRETTE AMA. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#102 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#103 |
![]() “EVLİY” MANASINI TAHRİF Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın manasının bilerek, velev ki bilemeyerek bazı ayetlerinin madde ve manasının tahrif edildiği bir gerçeğini daha belirtmek isteğinin sıkletini taşıyorum! Kur’an-ı Azimü’ş-şan’ın çok yerlerinde vârisü’n-Nebi, nedim-i ilahi olan kuluna HZ.ALLAH c.c “Evliya” ismini verdiği halde, benzeri ve ilahi bir anlamı olmayan, her sıfata layık görülüp, yakınlık manasında hayvanlar için de kullanılan “ dost ” kelamını Hazret-i ALLAH’ın ezel-i ervahta tertibi ve tanzimi olan evliyasının yerine nasıl layık gördün?! ALLAH’ın o kişi dostu da, diğer cümle kulları Hazret-i ALLAH’ın düşmanları mı? Bilerek yapmadınsa ALLAH affetsin. Şunu bilesin ki: tanzim ve tertibi ilâhiye sebep olduğun tahrifatın hesabı sorulmaz mı zannediyorsun?! Hazret-i ALLAH Kur’an-ı Azimü’ş-şan’da bu gerçeği bildirmedi mi:“Dikkat et! Evliyama korku yoktur; onlar üzülmiyecektir de.” (Yûnus Sûresi, 62) “Onlar iman edip, takvaya erenlerdir.” (Yûnus Sûresi, 63) Kudsi hadis-i şerifte buyurdu ki: “Evliyama eza edene harp ilan ederim.” Hazret-i ALLAH’ın harbi nasıl olur? ben bilemiyorum. Sen biliyorsan söyle! Gazab-ı ilahiyeden tek sığınma mercimiz Rabbıma sığınırız! Peygamber efendilerimiz vazifelerini bitirip ahirete yürüdükleri zaman yerine vekil verilmeyip mananın yani ihsan edilen şeriatın sahibsiz kaldığını mı anlatmak istiyorsun beşer bu noksanlığı yapmaz. HZ. ALLAH bu noksanlığı bilemedi mi demek istiyorsun ? İyi anladığın gibi kulağına küpe yap da bu gerçeği bilemediğin manevi vazifesinin sıkletini taşıyan bu abdi acizden dinle! HZ. ALLAH hiçbir zaman yer yüzünü rahmeti ilâhi olan kulun hayrına halkettiği rahmetin geri çekildiği görülmemiştir Peygamber efendimiz bu gerçeği ümmetine şöyle bildirdiler: “Kıyamet kopmadıkca tövbe kapısı kapanmayacaktır!” Senin gücün yeter mi HZ. ALLAH’ın bu rahmetini alemden kaldırmaya? Öyle ise haddini bil! PİRİ GALİBİ SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KARDEŞLİK İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#104 |
![]() Atatürk ve Sultan Vahdettin Han “--Ben de liste başına Mustafa Kemal Paşa’dan daha ehil kimse görmüyorum. Fakat sizden çekindim ve yazmadım. Mustafa Kemal öteden beri yenilik, cumhuriyet taraftarıdır, diye çekindim” deyince, Padişah elindeki kağıdı atar gibi masanın üzerine bıraktı ...Ayağa kalkıp pencereye döndü. Limanda demirli duran İtilaf Devletleri’nin İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan gemilerini göstererek: “--Paşa paşa... Bu gemileri görmek kanıma dokunuyor. Bu memleket kurtulsun da isterse cumhuriyet olsun!.. Kendisine selamımla birlikte tebliğ ediniz” diyerek, getireceği paşalar listesinin başında Mustafa Kemal ismini görmek istediğini bizzat Fevzi Çakmak Paşaya emir vermiştir. Tercüman Gazetesi’nde 1976 yılında manşetten verilen, yakın tarihimizin en büyük sırrı diye bahsedilen bu hatıratta cumhuriyet döneminin ilk beş simasından biri olan Mareşal Fevzi Çakmak Hazretleri eşi Fitnat Hanım Efendi’ye: “--Bak Fitnat. Öyle bir şey biliyorum ki, ortaya çıkıp söylememe bu güne kadar tutum ve davranışlarımız müsait değildi. Mecburum bu sırrı kendimle kabre götürmeye!..” Ve ifşa etmiştir ki, teferruatına girmiyorum. Fakat bu vatanın ve milletin esaretten kurtulmasına emeği geçenlere, tarih boyu bilen insanların hasretini çektiği cumhuriyetin gelmesine emeği geçenlere küfredilmesini yadırgıyorum ve nankörlük görüyorum. Sultan Vahdettin Han vatan haini değildir. Gerçekleri olduğu gibi anlatmanın zamanı geldi, zannediyorum. Bunları milletimize olduğu gibi yansıtırsak milletin fikir bölünmeleri düzelip, kardeşlik anlaşılıp cumhuriyet layık olduğu mecrasına oturacak. Atatürk’ün kıymeti ve değeri bütün millet tarafından bilinip, Atatürk düşmanlığı yerini dostluğa terk edip, Atatürk istismarcılarının sermayeleri bitecek. İflas edecekler. Bir kısım insanlar da vatana ve millete canını dahi feda etmekten çekinmeyen büyük insanlara teşekkürü borç bilecekler, nankör olmayacaklar. Selahiyetli, güçlü idarecilerimizden rica ediyorum: Vatan millet ve ALLAH aşkına düzeltin... Evvela Mustafa Kemal Atatürk’ün dinsiz olmadığı gerçeğini lütfen ilan edin. Yalnız Türkiye değil, dünyanın bu gerçek bildiriye ihtiyacı var.... Bu abd-i acizin manevi vazifemden dolayı, Atatürk düşüncesine, icraatına ters düştüğümü düşünmeyesin? Atatürk biraz daha yaşasa idi bu izahlara lüzum kalmazdı. Islah için lüzum görülen icraatlar çok geçmeden yerini gerçeğine bırakmak zorundadır. Atatürk’ün vefatından 15 gün evvel o zamanki başbakan ve hariciye vekiline emir verip, cümle İslam ülkelerine tamim yazdırdığı, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Amma çok kişilerin işlerine gelmeyip, Hazret-i ALLAH’ın bu milletin esaretten kurtulmasına vesile kıldığı büyük insanı küfürlerine ortak gibi göstererek, Din-i İslam’ın beşer uydurması imiş gibi yansıtmaya cüret etmeleri, safiyetle ALLAH’a ve Resülü’ne inanan vatan evlatlarını rencide ettiklerini, bu tutumlarının dinden menfaat sağlayan çıkarcıların işlerine yaradığını görmüyorlar mı? Gerçeği anladıkları zaman Din-i İslam’ın Hazret-i ALLAH’ın rahmeti olarak umumu ihata ettiğini elbet görecekler. Umulur ki, bu görgüyü mahşere bırakmazlar ! GALİBİ PİRİ H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU METAFİZİK ESERİNDEN ALINTIDIR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#105 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#106 |
![]() Hz. Allah’ın Tertip, Tanzim Eyleyip Yevmil Kıyame Devam Edeceği Kullarına Bildirdiği Tek Din İSLAMİYET’tir.
Cümle Allah Elçileri İslamiyet Üzere Geldiler, Din Getirmediler. Cümlesi Emri İlahiyeleri Tebliğ,Asra Uyumlu Yaşadıkları Şeriatları ile Anılırlar. İslam’da Şart Yoktur! Allah’ın Varlığına İnanan Kula,Kul; Allah’ın Bildirisi Müslüman Demekle Mükelleftir. Gayrı Ölçü, Kulun İradesi Dışındadır!Yalnız Hz. Allah’a Mahsustur. Nuru Muhammed-i Kıyamete Kadar Devam Edecek Rahmeti İlahiyenin İsmidir! Yalnız Bir Ferde, Bir Topluma Maledilemez! Muhammedilerde Savm, Salat, Hacc u Zekat ,Hazreti Allah’ın Müttaki, İttika Sahibi Kullarına, Mü’min Olanlara İn-Amı, İhsanı ve Sadakasıdır! Şahadet İse İmanın Zirvesinin Kulda Zuhuru Görülen, Şahitliğidir. Kabile İsimleri Din İsmi Değildir. Din Terakkiye Mani Değildir, Din Bizatihi Terakkiyattır! Din Aklın Tanzimi Olmayıp,Nakli İlahiyedir. Vahyi İlahi’dir. "Allah Vardır" Diyen Müslümandır.Tabi Olduğu Peygamberinin Getirdiği Şeriatına Uyumlu Yaşıyor İse Müttakidir Mü’mindir. Sonra Gelen Şeriata Tabi Olmak Kemalattır. Pir-i Gâlibi H.Galip Hasan Kuşçuoğlu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#107 | |
![]() Alıntı:
Kur'anın bahis ettiği Müslümanlık Ehli Kitab içerisinde kendisine gelen Peygambere ve Şeriata samimi olarak kabul ve tasdik edenler kast edilmiştir !!! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#108 | |
![]() Alıntı:
DÜŞÜLEN ENANİYET VE VARLIK. "MUHAMMEDÜN RESULULLAH" DEMEYENLERE NİÇİN, GAYR-İ MÜSLİM, KAFİR, GAVUR DEDİK? ALLAH’ın emrine, Resulü’nün tebliğ ettiği şeriatına bilmeden muhâlefet ettik. Bizim yaşantımıza benzemeyenlere ibadet ve taatları bizim yaptığımıza benzemez ise "gayr-i müslimdir, kâfirdir, gavurdur" dedik. ALLAH’ın rahmetini kalıplaştırdık. İmam mutasavvıf Kuşeyrî’nin îzah ettiği gibi Hazret-i Muhammed (s.t.a.v.) âlemlere rahmet olarak gönderildi. Elbette doğru. Ama sen bu rahmeti gazab-ı ilâhîye dönüştürmeye çalışıyorsun. Yapma! İslâmiyet bu değil. "Muhammedün resulullah’ demeyen cehenneme gidecek" fetvâsında ısrârın, hakîkat dışı düşünce ve telkînin ile, âhir zaman Peygamberi’ni âlemlere rahmet olarak değil de rahmetin alternatifi imiş gibi göstermeye çalışıyorsun. Sayısız, milyarları insafsız ve merhametsizce cehenneme at, bunun ismine de "İslâm" de. Suçları ne imiş bu günahkarların: "Muhammedün resulullah" dememişler. İmanın şartındandır: ALLAH’ın cümle elçilerini ve semâvî kitapları kabul etmedikçe îman etmiş sayılmaz ama bizim hakaretimiz bu mânâyı yansıtmıyor! *** Hani, Subaşı maiyyetine emreder: "--Suçlu olan Bektâşîye, vurun kıçına 200 deynek" diye. Bu hâlin vehâmetini bilen Bektâşî, Subaşı’na çıkışır da, der ki:"--Sen ya sayı bilmiyorsun, yahut da kıçın yok!" *** Bu nükteyi iyi anla. Kur’ân’ın, İmâm-ı A’zam Hazretleri’nin içtihâdına göre birinci, İmam Şâfiî Hazretlerine göre ikinci âyetidir: "el-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn" (Alemlerin Rabbı ALLAH’a hamdolsun). Hazret-i ALLAH: "Yalnız dünyânın veyâ bir kavmin değil, âlemlerin terbiyecisi benim" diyor. "Men araf" sırrını iyi anlayasın. Nefsini bilen ALLAH’ı bilir"demektir. Gâfil olma. Başkalarının mahvından zevk alanların rahmet-i ilâhîden nasipli olmaları düşünülebilir mi? İmanın şartı olan Amentü’yü lisânen ve kalben ikrar etmek, teferruâtını bilmediğin halde senin zâtını mü’min ediyor da, bu hakkı başka ümmet ve cemaatlere niçin tanımak istemiyorsun? Hazret-i ALLAH: "Şu peygamberimi tanımadı" diye zâtını tanıyan kuluna azab etmez. Çünkü ALLAH elçilerinin vazîfesi ALLAH’ı tanıtmaktır. Elçilerin elçiliklerini kabul etmek îman şartlarındandır. Hangi ALLAH elçisine biat ettinse, söz verdinse o elçinin getirdiği emr-i ilâhî ile yükümlüsün. Daha sonra gelen ALLAH elçisinin getirdiği emr-i ilâhîye bağlanmak fevkalâde ilim ve kemâlâttır. Her yiğidin kârı değildir. Her rahmet, ALLAH’ın kulu,yaratanını tanısın, diyedir. En’âm Suresi, ayet 157: "Yâhut bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk’ demiyesiniz diye, işte size de Rabbınızdan açık bir delil, hidâyet ve rahmet geldi. ALLAH’ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsü ile cezâlandıracağız.” Ehl-i îman ALLAH’ı bilendir. Ehl-i İslâm ise peygamberinin getirdiği şeriata tâbi olarak ALLAH’ı bilendir. Din İslâm’dır. Cümle peygamber efendilerimiz İslâm’ı tebliğ etmek için lütfedildiler. Tâbi olanlar da müslümandır. Gayrı düşünce Kur’ân’ın anlamına da ters düşer, îman değildir. ALLAH’ın irâdesine bağlanmak İslâmiyet’tir. İrâde, dilemesidir. Bu âlem ALLAHU TEALA Hazretleri’nin ilim ve irâdesinin zuhuru olup, "lev-lâke levlâk, le-mâ-halaktü’l-eflâk" (Sen olmasa idin, eflâki yaratmazdım) hitâbı cümle peygamber efendilerimizi kapsar. Nur-u Muhammedî’dir. Bir zamâna mahsus olmayıp, bu nur-ı ilâhî kıyâmete kadar devam edecektir. Hiç şüphen olmasın. ALLAH’ın rahmeti yalnız bir şahsa, bir zamâna, bir ümmete mahsus değildir kelâmı kadimi anlayarak oku ve İyi tefekkür et, anlamaya çalış. İşine gelmeyen hükümleri ‘tefsir ediyorum’ diye, aynı manayı yansıtmayan kelamlarla değiştirdiğin zaman günaha girdiğin gibi, zatına itimat edenleri "SIRAT-I MÜSTAKİM" den uzaklaştırıp "GAYRİL-MAĞDUBİ" ye doğru tarikini gösterdiğini bilesin. Ölçü ve hüküm ALLAH’a mahsustur. Beşerin ölçüsü ile "ALLAH’tan başka ilah yoktur" diyene müslüman denir. HZ. ALLAH’ın varlığını hangi lehce ve lisanla söyler ise söylesin o kişi ALLAH’ın bildirisine göre müslümandır. Meziyetlerini anlatmaya çalıştığım bu Benî Adem’i İslâm dışı görmek hakkımız ve haddimiz değildir. Gayri hüküm ALLAH’a mahsustur. "Habîbim, sen onları yüzlerinden tanırsın, konuşmalarından daha iyi tanıyacaksın" hitâbını düstur edin. Peygamber efendilerimizin de ilim ve yetkisi sınırlıdır. "Abdühu ve resulüh." Cemîsi ALLAH’ın kuludur. İlahlaştırma. ALLAH cümlesini şefî kılsın. İzlerinden ayırmasın. Amîn. PİRİ GALİBİ SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR Konu fican tarafından (08-02-2013 Saat 12:13 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#109 |
![]() EVLİYA Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir resülü memleketlerin ana merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir. Kasas 59 ‘‘Ey İman edenler Yahudi ve Hıristiyanların Evliyalarını Evliya edinmeyin. Zira onlar kendilerinin Evliyasıdır. İçinizde onların evliyalarını evliya edinenler onlardandır. Allah zalımlar toplumuna yol göstermez. Maide 51 "Ey cin ve insan topluluğu, içinizden, size âyetlerimi anlatan ve bugününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" "Kendi aleyhimize şâhidiz." dediler. Dünyâ hayâtı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler. EN'ÂM suresi 130. ayet Bu böyledir, çünkü Rabbin, halkı habersiz iken ülkeleri zulüm ile helâk edici değildir. EN'ÂM suresi 131. ayet Konu fican tarafından (08-04-2013 Saat 12:08 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#110 |
![]() SEMAVİ TEK DİN İSLAM’DIR. "Peygamber efendilerimizle gönderilen şeriatlar yenisi geldi mi, eskisi peygamber efendilerimizle birlikte iptal olur" dediler. Demeyenlere de isrâren dedirdiler. Muhammet ümmeti olarak bilmeden, 1200 senelik içtihatsızlığın nâhoş meyvesinin zuhuru o küfrü bizler de benimsedik. Bu tür yaşamayı îman ve ihlas zannettik. Hakîkat dışı "sen, ben" dâvâsından kurtulamadık. Emr-i ilâhîleri kalıplaştırdık. Enâniyet pazarına sergiledik. Gerçek ve hakikat ehli ile tarih boyu uyum sağlıyamadık.. Beş duygunun esiri, materyalistlerle halâ bu üzücü gerçek devam eder. İster istemez, manasız yaşantıları öyle benimsedik ki… heyhat, küll olarak gerçeği bulup kurtulmak da istemiyoruz! Sene 2001. Din-i İslam’ın az da olsa gerçekleri dünyada zuhur etmeye başladı. Hazret-i Kur’ân’ın ALLAH kelâmı olduğunu, Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafa (s.t.a.v) Efendimizin hak peygamber olduğunu, dünyada yaşayan ekseri insanlar tasdik eder oldu. Devam eder inşaALLAH. Hazret-i ALLAH açık ve sarih, Hazret-i Kur ân da "ALLAH elçilerinin, evvel gelen elçileri tasdik, sonra gelecekleri müjdeleyici olarak gönderildiğini beyanla, ‘elçilerim arasında ayrılık yapmayın"diye bildirdiği halde, halâ aksini düşünerek yanlış hükümler verebiliyoruz.BAŞKA BİR DİN OLMADIĞI HALDE, NİÇİN PEYGAMBER EFENDİLERİMİZİ AYRI AYRI DİNDE GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK? Yukarıda arz ettiğim rahmet ışığı belirmeye başladı. Bu rahmetin devamı HZ. ALLAH’a tazarru ve niyazımdır.. Dini cehlinden ancak katı kurallarda görmekle tatmin olup, sonsuz rahmet-i ilâhiyeden habersiz yaşayanların, işlerine gelmese de Rabbıma abdi aciz yakarışımdır... PİRİ GALİBİ SEYYİD H.GALİP HASAN KUŞÇUOĞLU RAHMET DAMLALARI İSİMLİ ESERİNDEN ALINTIDIR |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
tasavvuf |
Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir) | |
|
|