|
![]() |
#17 |
![]() 1. İbrâhim as.’ın Kendisine Verilen Ünvanlar ve Fazileti :
Kur’ân-ı Kerim'de Allahu Teâlâ'nın "Halil" dost diye nitelediği ulu'l-azm mertebesinde olan bir peygamberdir. "İbrâhim" kelimesinin manası "cemaat babası" demektir. Nitekim kendisinden sonra gelen peygamberle babası Hz.İbrâhim'dir. "Allah'ın dostu" anlamına gelen "Halîlullah" ünvanına sahip İbrâhim (a.s), "Ulü'l-azm" denilen büyük peygamberlerden biridir. "Ulü'l-azm" gayesine erişen diğer peygamberler ise Nuh (a.s), Musa (a.s), İsa (a.s) ve Muhammed (a.s)'dir. Hz. İbrâhim'in "halilullah" lakabını alması Allah'a olan sevgi ve bağlılığındandır. Bir rivayete göre Hz. İbrâhim insanlara karşı çok cömert olduğu ve onlardan hiçbir şey istemediği için "halilullah" diye nitelendirilmiştir. Hz.İbrâhim'in ismi Kur’ân-ı Kerim'de 25 sûrede 69 defa geçmiştir. Kur’ân-ı Kerim'de Hz.İbrâhim değişik isim ve sıfatlarla anılmış ve kendisinden övgüyle bahsedilmiştir. Kur’ân'da da geçen sıfatlarının bazıları: Evvâh (çok ah eden), Halim, Munib (Allah'a sığınan), Hanîf, Kânit (Allah'a kulluk eden), Şâkir. Hz. Peygamber (s.a.s)'de Hz. İbrâhim (a.s)'ın faziletini anlatırken şöyle der: "Kıyâmet günü ilk elbise giydirilen kişi, İbrâhim'dir."[1] "Bir gece bana rüyamda her zaman gelen iki melek (Cibril ile Mikâil) geldi. Bunlarla beraber gittik nihayet uzun boylu birinin yanına vardık, (Semaya doğru yücelen) boyunun uzunluğundan başını neredeyse göremeyecektim. O İbrâhim (a.s) idi.[2] Allah, İbrâhim Aleyhisselam’ın kalbine öyle bir sevgi ve korku vermişti ki kalbinin çarpışı, tıpkı kuşun havada kanat çırpması gibi uzaktan duyulurdu. Allah’ın Elçisi as.’da öyle idi. Çok ağladığı zaman göğsünden, tencerede kaynayan suyun sesine benzer bir ses işitilirdi.[3] Hz. İbrâhim’in örnek kişiliği Kur’ân ayetlerinde bize pazajlar arasında naklediliyor. Şimdi Kur’ân’a yönelerek, bizim yoluna uymamız istenen İbrâhim peygamberin şahsiyetini daha yakından tanımaya çalışalım ve onun bazı karakteristik özelliklerini sıralayalım: -------------------------------------------------------------------------------- [1] Buhâri, Enbiyâ, 8. |
|
![]() |
![]() |