AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yarışma | Köşe Yazılarından Paragraflar Hoşumuza giden paragrafları bu bölüme ekliyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-21-2009, 20:27   #91
Kullanıcı Adı
menes
Standart
21.09.2009 tarihli Star Gazetesinden Aziz Üstel'in ''Biz Cumhuriyet çocuğuyuz ama Osmanlı'dır aslımız'' başlıklı yazısından bir paragraf ;

... Biz Cumhuriyet çocuğuyuz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmakla da gurur duyarız... Ama geçmişimizle, Osmanlı’yla da övünürüz, ona ne mazeret ararız ne de dil uzatanları yanıtsız bırakırız. Bu böyle biline!
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-22-2009, 14:13   #92
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Mehmet ALTAN,TARAF,BELİRSİZ DUYGU

Hükümetin çok cesurca başlattığı “Kürt açılımı” karşısında muhalefetin tepkilerinin saçmalık sınırına varması galiba insanlara korkularının “anlamsızlığını” göstermekte çok yararlı oldu.

Bahçeli’nin “dağa çıkarız” zırvası kırılma noktasını oluşturdu.

En ateşli AKP karşıtlarının ve Atatürkçülerin bile içlerinden “daha neler” dediklerini tahmin edebiliyorum.

Kürt açılımından sonra Bahçeli-Baykal ikilisinin Ermeni açılımına, Kıbrıs sorununun çözümüne ve en sonunda Suriye ile “vizesiz” geçişlere aynı katılıkla karşı çıkmaları, Türkiye’nin her sorununun çözümünün önüne dikilerek “vatana ihanet” diye bağırmaları, birdenbire onları gülünçleştirdi.

Aslında muhalefet olarak bütün bunlara “gülünç olmadan” karşı çıkabilirlerdi...

Eğer, AKP’nin çözüm önerilerine “başka çözüm önerileriyle” cevap verebilselerdi.

Ama bir çözüm önerileri yok.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-22-2009, 14:15   #93
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
ENGİN KAŞDAŞ,Baykal Fatiha’ya "amin" dedi mi?
Bütün bunları yapıp, uygulamaya gelince aksini savunmak, bu emir ve yasaklar uygulanmasın diye çabalamak, Allah’ın emirlerine karşı gelmek bir yana, bu emir ve yasaklara göre hareket etmek isteyen, bunun için gayret sarfeden insanlara engel olmak, bunun için her türlü hileye başvurmak ne tür bir aldatmacadır?

Kur’an öğrenme yaşına karışmak, bunun için kanunlar çıkarmak, İmam Hatip liselerinin önünü kesmek için yıllarda “katsayı zulmü” yapmak, Allah’ın apaçık bir emri olmasına rağmen "başörtüsünü" yasaklamak ve neredeyse sokakta bile giyilmesini engellemek için çırpınmak, Kurban derilerine laik kurumlar aracılığıyla ipotek koymak ve daha bir çok yanlış uygulama ne tür bir aldatmacadır?

Şimdi merak ediyorum. Mesela en çok CHP lideri Deniz Baykal’ı merak ediyorum. Bayram namazında İmam Fatiha suresini okurken sonunda “Amin” dedi mi?

Dediyse, nasıl bir sorumluluk altına girdiğini düşündü mü? Siyasi yaşamında İslam’ın hangi kurallarına karşı çıktığını düşündü mü?

Okuduğu ayetlerin-tabi okuduysa-Allah’a bir tür “söz vermek” anlamına geldiğini bilse yaptıklarından pişman olup, geri adım atar mı?
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-22-2009, 19:16   #94
Kullanıcı Adı
menes
Standart
22.09.2009 tarihli Zaman Gazetesinden İhsan Dağı'nın ''Kürtlerle bayram yapmak'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

...Devletin tek bir ulustan oluşması, yurttaşların tek bir anadilde konuşması, halkın tek bir dine ve mezhebe iman etmesi hem mümkün hem de şart değildir. Aksine modern ve güçlü bir siyasal toplum olmanın şartı, etnik, dinî ve ideolojik çeşitlilikleri barış içinde bir arada barındıracak siyasal ve sosyal mekanizmalar geliştirmek.

Bu da demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti rejimi demek. Kim korkuyor bu değerlerden ve kurumlardan? Egemenliklerini ve avantajlarını halkla paylaşmaya yanaşmayan 'otoriter devletin bürokratik seçkinleri' ve onların sivil uzantıları... 'Demokratik açılım Türkiye'yi bölecek, ulus devleti ortadan kaldıracak' iddiaları da 'korku siyaseti' yoluyla toplumu, özellikle de muhafazakâr ve milliyetçi kesimleri 'denetleme' stratejisinin yeni bir uygulaması. Özgüven, çoğulcu kültürel geleneğin hatırası ve sağlam ortak değerler korkunun panzehiri. Kuşkusuz, Ramazan ve bayram 'ortak değerler'in önemli bir zemini. İslam, ortak yaşamın, entegrasyonun, sosyalleşmenin vazgeçilmez bir 'kolaylaştırıcısı'. Din, önemli bir 'ortak payda', vatandaşlık bir başkası...
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-22-2009, 19:43   #95
Kullanıcı Adı
menes
Standart
22.09.2009 tarihli Taraf Gazetesinden Ahmet ALTAN'ın ''Belirsiz duygu'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Hükümetin çok cesurca başlattığı “Kürt açılımı” karşısında muhalefetin tepkilerinin saçmalık sınırına varması galiba insanlara korkularının “anlamsızlığını” göstermekte çok yararlı oldu.

Bahçeli’nin “dağa çıkarız” zırvası kırılma noktasını oluşturdu.

En ateşli AKP karşıtlarının ve Atatürkçülerin bile içlerinden “daha neler” dediklerini tahmin edebiliyorum.

Kürt açılımından sonra Bahçeli-Baykal ikilisinin Ermeni açılımına, Kıbrıs sorununun çözümüne ve en sonunda Suriye ile “vizesiz” geçişlere aynı katılıkla karşı çıkmaları, Türkiye’nin her sorununun çözümünün önüne dikilerek “vatana ihanet” diye bağırmaları, birdenbire onları gülünçleştirdi.
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-23-2009, 10:19   #96
Kullanıcı Adı
menes
Standart
23.09.2009 tarihli Sabah Gazetesinden Mehmet Barlas'ın ''Dünde kalarak bugünle başa çıkamazsınız...'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Her şeyde "yabancı parmağı" arayanlar globalleşmenin ekonomi kadar siyaseti de etkisi altına aldığını ıskalamış durumdalar.
Bunlar Amerikalı olsalardı herhalde "Obama'yı yabancılar Başkan yaptı" derlerdi.
Bunların Türk olanları da global ekonomik krizin sorumlularını Türkiye'de aramıyorlar mı?
Bunlar telefonların sadece konuşmaya yaradığını sananlardır.
Artık telgrafın tellerine kuşlar konamıyor.
Ayrıca kuşlar internetin tellerine de asla konamayacaklar.
Yıldırım Gürses bugün yaşasaydı "Son Mektup" yerine ya "Son email"i ya da "Son SMS"i şarkılaştırmaz mıydı?
Evet... Takvimlerde bugünün tarihi olarak "23 Eylül 2009" görülüyor.
Ama bazıları için bu tarih, çok uzak bir geleceği ifade etmekte...
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-23-2009, 10:28   #97
Kullanıcı Adı
menes
Standart
23.09.2009 tarihli Yeni Şafak Gazetesinden Ali Bayramoğlu'nun ''Siyasi serencam'' başlıklı yazısından bir bölüm ;

Bugün tıkanıklıklar konusundaki tek umut toplumdan, toplumsal değişimden ve toplumsal meşruiyetten gelen girdilerdir, toplum olma yolunda atılan adımlardır…
Kürt sorununda, azınlıklar meselesinde, orduya bakışta gelen yeni zihniyet girdileridir sözünü ettiğimiz…

Konu menes tarafından (09-23-2009 Saat 13:38 ) değiştirilmiştir..
menes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-23-2009, 13:37   #98
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Abdurrahman Dilipak - Vakit
Münevver’i kim öldürdü? Gözümüze kibriti çok yaklaştırınca arkasında kocaman bir ormanı kaybediyoruz.. Cem ve Münevver’in sırrını araştırırken, aynı ölüm vadisine yeni yeni gençler yuvarlanıyor, ama buna bir tedbir almıyoruz.. Bununla ilgilenmiyoruz.. Zaten bu Ergenekon düzeninde çare de bulamazsınız. Çünkü, önünüze laiklik çıkar. “Çağdaş Yaşam” çıkar.. Fuhuş ve alkolü, mevcut düzenin korunması açısından kendileri için emniyet süpabı olarak görenler var.. Bunlar olmazsa gençlerin / toplumun daha hızlı bir şekilde dindarlaşmasından endişe ediyorlar..
Gerçek şu ki, Cem ve Münevver’in gerçek katilleri bu düzendir..
Aslında Münevver’in bedeni ile birlikte Cem’in ruhu ve geleceği katledilmiştir. O da bir kurbandır.. Ve bu sonuçtan her iki tarafın ailesi ile birlikte bütün bir toplum sorumludur.. Bu işten, bu cinayetten tiraj ve reyting damıtmaya çalışan media da sorumludur.
Aslında hepimiz bu sonuçtan sorumluyuz ve biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir..
Biz iki kurbana ağlarken, aslında yeni yeni gençler aynı bataklığa yuvarlanıp boğulmaya devam ediliyorlar.
Selam ve dua ile..
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-23-2009, 13:39   #99
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Hüseyin Öztürk - Vakit

Bediüzzaman, Birleşmiş Milletler’in gündeminde


Kısaca bugün gelinen noktada, Risale-i Nurlar, bildiğim kadarıyla dünyanın 60 ülkesinde, 57 dilde okunuyor ve yazılıyor. Bu da gösteriyor ki, istikbalde en gür sada, İslam’ın sadası olacaktır. Şimdi buyurun bu girişi yazdıran haberi okuyalım:
“Birleşmiş Milletler’in Filipinler’deki Barış Elçisi Muhammed Rıza Dalkılıç, BM’nin 2015 yılını ‘Dünya Bediüzzaman Yılı’ ilan edebileceğini söyledi. Risale Haber’e konuşan Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Filipinler Risale-i Nur Enstitüsü Başkanı Muhammed Rıza Dalkılıç; Filipinler’de yapılan ‘Adalet’ konulu sempozyumdan sonra kendisine barış elçiliği vazifesi verildiğini belirterek, ‘Risale-i Nur Enstitüsü başkanıyım, dolayısıyla barış elçisi görevini de yürütüyorum. Zaten bu unvanla bizi kabul ettiler’ dedi.
Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan çalışmalarda Bediüzzaman’ın gündeme geldiğini ifade eden Dalkılıç; BM’nin dünya çapında tanınan ve bilinen bir İslam âlimini yakından tanımak ve tanıtmak istediğini ve bu konuda çalışmalar yaptığını, Bediüzzaman’ın, insanlığa seslenişinde çok önemli bir model olarak görüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Bu model insanlar seçilirken, şu kriterlere dikkat ediliyor: Kitleler üzerinde tesiri olmuş; barış, sevgi ve dayanışmadan yana büyük emek ve eser vermiş, insanların inançları başta olmak üzere kişisel hak ve özgürlüklerine dair çaba harcamış ve bu çabasını gerçekleştirmiş; bilgin, âlim ve önderler olması isteniyor.
İşte bu çerçevede Birleşmiş Milletler 2015 yılını, ‘Bediüzzaman Said Nursi Yılı’ olarak ilan etmeyi planlıyor. BM’nin sponsorluğunda 195 ülkede Bediüzzaman ve İslam’ı anlayışı, Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) ve insanlığı anlama ve anlatma tarzı, barış için yaptıkları tek tek anlatılıp duyurulacak.
Birleşmiş Milletler’in ‘Yeni Bin Yılın Hedefleri’ başlığı altında; Bediüzzaman Said Nursi’nin; ‘Sulh-u Umumi’ dünya barışı konusundaki görüşleri oldukça dikkat çekici bulunduğundan, 2000 yılından beri üzerinde çalışmalar zaten sürüyormuş. Şimdilerde ise hazırlıklar hızla devam ediyor, bizim de bu konudaki çalışmalarımız aralıksız devam edecek.’ ”
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-23-2009, 15:37   #100
Kullanıcı Adı
halilky
Standart
Bir ülkede sadece bir tane “ulusal” parti olunca sorunları çözmek çok zorlaşıyor.

Çünkü diğer “yerel” partiler sadece kendi tabanlarını memnun edecek sözler söylüyorlar.

Bazı DTP’liler yalnızca Kürtleri memnun edecek açıklamalar yaparken, MHP ve CHP de yalnızca Türklerin hoşuna gidecek nutuklar atıyorlar.

Kendi tabanlarının geleceğini güvence altına almak, onlara zenginlik, barış, mutluluk sağlayacak projeler ve öneriler geliştirmek yerine, en uç noktalara giden, aslında pek geçerliliği olmayan çıkışlar yapıyorlar.(*)

(*)Taraf Gazetesi-4 Eylül 2009-Ahmet Altan-Şavaşın Delileri
halilky isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi